Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Filtre Kağıtlarının Farklı Kullanımları...

Filtre Kağıtlarının Farklı Kullanımları... Filtre kağıtlarının sadece filtre kahve yaparken kullanıldığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Filtre kağıdının mucidi, kahvesini süzmek için mürekkep kurutma kağıdı kullanmıştı ve filtre kağıdı bu şekilde bulunmuştu. Günümüzde de filtre kağıtları çok farklı amaçlarla kullanılmakta. İşte size birkaç örnek: 1. Filtre kağıtlarının üçgen şeklinde katlanarak kenarlarının şekilli kesilmesi sonucu ortaya çıkan harika kağıt çiçekler. Bu çiçekler dekorasyonda veya sanatsal çalışmalarda kullanılabilir. Beyaz filtre kağıdı kullandıysanız boyalarla renklendirebilirsiniz de. 2. Saksıya çiçek ekerken saksının altındaki delikten toprak akmaması için saksının dibine filtre kağıdı yerleştirebilirsiniz. Hem suladığınızda saksının altından akması gereken suya engel olmaz, hem de toprak akmasına mani olur. 3. Koni şeklindeki ...
Devamı

KAHVE ÇEKİRDEĞİ KURABİYESİ

Bu öyle bir kurabiye ki hem kahve çekirdeği görünümünde hem de kahveli tadıyla baş döndürüyor... Malzemeler: 250 gram oda ısısında yumuşamış tereyağı 1 su bardağı pudra şekeri 1 su bardağı mısır nişastası 2 su bardağı+1 yemek kaşığı un 1 adet yumurta 2 yemek kaşığı kakao 1 yemek kaşığı Türk kahvesi 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu Yapılışı: Oda ısısındaki tereyağını un ve nişasta hariç diğer malzemelerle yoğurun. Daha sonra nişastayı ekleyip yoğurmaya devam edin. Unu yavaş yavaş ekleyerek ele yapışmayan, yumuşak kıvamda bir kurabiye hamuru elde edeceğiz. Kahveli kurabiye hamurundan küçük ceviz büyüklüğünde parça alıp, yuvarlayın. Daha sonra oval şekil verip, yağlı kâğıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Bir kürdan veya çöp şiş yardımıyla kurabiyelerin üzerine uzunlamasına bastırarak çizgi yapın. Fırınımızı 170 de...
Devamı

Kısa Tarihçesi Kahvenin....

     1517 yılında Yemen Valisi  Özdemir Paşa , lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi.  Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.İlk olarak Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve  kahve kültürü  dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.         Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük b...
Devamı